Cihangir’den aşağıya doğru bir yol tutup Mixer‘e doğru yol aldık. Merdivenleri indiğimde siyah duvar üzerindeki Mixer yazısı ve kalabalık bizi karşılıyordu. İçeriden yayılan güzel bir mesaj insanları kendi etrafında toplamayı başarıyordu, gittikçe daha da kalabalıklaşıyordu. İçeri girebilmek için önce girişten, bize ilk mesajı veren graffiti ile yüzleşerek geçtik. Berkay Buğdanoğlu‘nun sergisi bizleri bekliyordu.
Berkay Buğdanoğlu‘nun Grigori isimli sergisinde yıkım estetiğinin çarpıcı örneklerini görebilmeniz mümkün. Lüks tasarım markalarının çürümeye bırakılmış tabelaları üzerine yapılan çizimler günümüz toplumunda, lüks tüketimin bireyin bedensel ve ruhsal eylemlerinde ortaya çıkardığı zıtlıklar üzerine odaklanmıştır. Sanatçı çalışmalarını yaptığı metal plakaları hazır halde bulmakta ya da almaktadır(Biz bu konuyu sergideyken çok merak ettik açıkçası öğrenmişken size de aktaralım istedik.). Berkay Buğdanoğlu‘nun çalışmalarıeskimiş metal tabakalara tarihsel bir kimlik kazandırdığı gibi kompozisyonlara da yeni bir benlik katmıştır.
Sanatçının Grigori adlı sergisi 29 Mart- 28 Nisan 2013 tarihleri arasında Mixer’de pazartesi günleri hariç her gün 11.00 – 19.00 saatleri arasında görülebilir.
Peki Berkay Buğdanoğlu Kimdir?
Sanat eğitimini Maryland Institute College of Art’ta David Jacobs ve C.V. Starr bursları ile tamamladı. 2007 – 2011 yılları arasında ABD ve Doğu Avrupa’yı serbest olarak animasyon ve illüstrasyon yaparak dolaştı. İlk kişisel sergisini “01; Ante Bellum” Mayıs 2012′ Mim Art & Antiques’de açtı. Sanatçı hakkında daha fazla bilgiye kişisel sitesinden ulaşabilirsiniz.
Not: Her ne kadar birbirinden farklı alanlar da olsa Berkay Buğdanoğlu‘nun toplanan metaller üzerine çizim yapıyor olması, aklımızı topladığı metallerle heykeller yapan Brian Mock‘a götürdü.
Kesinlikle Görün!
Ayrıca Mixer‘in Açık Depo bölümünde de deneyselliği, yaratıcılığı ve tekniği ile sizi büyüleyebilecek birçok eser mevcut. Galerinin bu kısmını da detaylıca görüp ayrılmanızı tavsiye ederiz.
