Küçükken keyif alarak oynadığımız ama bilgisayarın doğuşuyla kısa bir süre umursamadığımız Mario‘dan, Mortal Kombat‘tan beri piksel nedir biliyoruz. Sadece kağıt üzerinde görülebilen görsel sanatların bilişim çağının gereklilikleri ve zorunlulukları ile dijitalize edilmesiyle dijital sanatın ortaya çıkması, sanatın teknolojiden ivme kazanmasını sağladı. Uzun bir zaman klasik anlayış üzerinden dijital eserler elde edildi. Portreler, ağaçlar, hayvanlar çizildi. Bir süre sonra sanata dair arayışlar oluştu. Yeni akımlarla, yeni yapılanmalarla daha farklı sanat ürünleri yapılmak istendi, düşünüldü ve de yapıldı. Yapılmaya da devam ediliyor, sanat her geçen gün çok daha farklı boyutlarla karşımıza çıkıyor. Bunlardan biri de İngilizce’de pixel-art olarak adlandırılan piksel sanatı.
Bilindiği gibi herhangi bir vektör tabanlı olmayan görseli orijinal boyutundan daha büyük bir hale sokmak istediğimizde o görseli oluşturan piksellerle karşılaşıyoruz. Bu an hiçbir zaman insana görsel bir zevk yaşatmamıştır veya en azından ben böyle bir durumu yaşamadım. Fakat Puxxle, piksellere bir ruh kazandırmış ve 8-bit posterler ile alternatif bir tatmin yaratmış! Albert Einstein, Sigmund Freud, Salvador Dali ve Andy Warhol gibi büyük bir kitle tarafından duyulmuş isimlere özel yaptıkları piksel portreler tam da beyninizin sağ lobuna göre! Sanatı tüketin ve üretin de!
Puxxle’a ulaşmak için http://puxxle.yoyo.es/ adresini kullanabilirsiniz.
