Ondu Pinhole - ön kısım

Elvis Halilović: İğne Deliğinden Doğanlar

Bugün yaratıcılığınızı besleyecek olan tasarım eskiden Yugoslavya’nın bir parçası olan Slovenya‘dan geliyor. Elvis Halilović ile tanışın. Lenssiz olarak fotoğraf çekmeye tutkulu ve geçtiğimiz yedi yılını kendi yaptığı pinhole fotoğraf makineleriyle fotoğraf çekerek geçirmiş. Şu ana kadar yaklaşık 40 adet makine kullanmış ve 3×4 metre’ye basılabilecek büyüklükte fotoğrafların yanında bir insanın ağzına sığabilecek küçüklükte fotoğraflar dahi üretmiş.

ONDU 135 Panoramic Pinhole mode fotoğraf makinesiyle çekilmiş olan fotoğraflar.
ONDU 135 Panoramic Pinhole mode fotoğraf makinesiyle çekilmiş olan fotoğraflar.

Elvis Halilović aynı zamanda bir endüstri tasarımcısı ve marangoz. Birkaç yıl öncesinde aktif olarak ağaç işçiliği ile ilgili projelerle meşgulmüş. En bilinen projelerinden biri ise Floating City‘miş, sürdürülebilir çözümlerin araştırılması için batabilen bir platform! Sürdürülebilirlik ve kaliteyi barındıran bir düşünceyi benimseyen Halilović, küçük ve daha yönetilebilir projelerle uğraşmaya karar vermiş. Böylece Ondu Pinhole fotoğraf makineleri projesi ortaya çıkmış. Tamamen tahtadan oluşan Ondu Pinhole, şık ve zarif tasarımı ile pinhole fotoğrafçılığını farklı bir zevke bürmeyi başarmış. Fotoğraf kağıdı haznesi bulunan tahta makinenin, iğne deliği kısmı ise sağa-sola doğru açılıp kapanan ilkel bir mekanizma ile saklanmış.

Ondu Pinhole makineler için http://www.ondu.si/ adresini ziyaret edebilirsiniz.

Ondu Pinhole - ön kısım
Ondu Pinhole – ön kısım
Ondu Pinhole - arka kısım
Ondu Pinhole – arka kısım

Pinhole Fotoğrafçılığı da Neyin Nesi!?
Fotoğraf literatüründe obscura (kamera) olarak tabir edilen bu fotoğraf tekniği, aslında çok ilkel bir yönteme dayalıdır. Güneşli bir günde karanlık bir odanın içine girdiğinizde duvardaki minik bir delikten deliğin tam karşısındaki duvar yüzeyine bir görüntü düştüğünü saptayabilirsiniz. Bu gözlemin beraberinde çeşitli kimyasal materyaller de kullanılarak duvara yansıyan bu görüntüye ışığa duyarlı olan gümüş nitrat -veya farklı kimyasallar- kaplı bir bez, bir deri parçası getirdiğinizde dışarıdan odaya gelen bu görüntünün hazırlanılan malzeme üzerinde kalıcı bir hale gelmesini sağlayabilirsiniz. Elbette bu durum günümüzde çeşitli kimyasallarla uğraşılarak yapılmıyor. Olay daha da basit bir hale getirilmiş.

Öncelikle ışığa duyarlı fotoğraf kağıtları, yüzeyinde iğne deliği kadar bir boşluk olan kara bir kutunun içine, deliğin tam arkasına konuluyor. Delik bir tıpa yardımıyla kapatılıyor. Görüntüsü kağıda aktarılacak alana kutu sabitleniyor ve iğne deliğindeki tıpa açılıyor. Saniyeler sonra tıpa kapatılıp, kutu içindeki ışığa duyarlı kağıt karanlık odada banyo yaptırılmak üzere hazır hale geliyor. Unutmayın, kutu karanlık odaya gidene dek açılmamalı, yoksa tarihe adını kazıyan mükemmel bir fazla pozlanmış (yanmış) fotoğraf kağıdına sahip olursunuz.