Yıldız Şermet “Çizginin Tabiatı II” ile Geleri Apel’de

Yeşil bitkilerle çevrelenmiş dar merdivenleri çıkarak Galeri Apel’in kapısına varıyorum. Zili çalıyorum, içeriden kapıyı açıyor ve tatlı bir şekilde karşılıyorlar beni. Kırmızı tuğla duvarlar ve tahta detaylar nedense bana hep çok sıcak gelmiştir, sanırım bu yüzden Galeri Apel’in salonları bir galeriden daha çok evi anımsatıyor bana.

Galeri Apel’de 5. kişisel sergisini düzenleyen Yıldız Şermet “Çizginin Tabiatı II” adlı sergisinde “resmin dili olarak çizgi” konusuna yoğunlaşıyor. Minyatür sanatının perspektif ve çizgisinin etkisinde kalarak oluşturduğu sergide bu sanatın anlatım tarzını ve gelenekselle bugünün ilişkisini ortaya koyuyor.

İlk salonda yüzlerce toplu iğneyi kumaş üzerine yerleştirerek oluşturduğu çalışmaları sergileniyor. Galeri sahibi ben eserleri incelerken yanıma geliyor, “Yıldız Hanım minyatürlerin yapım aşamasında iğnelerin kullanılmasından yola çıkarak bu çalışmaları yapmıştır” diye bilgi veriyor ve bunun üzerine minyatür sanatıyla ilgili bilgim biraz olsa da artmış oluyor.  İğne çalışmalarından sonra diğer salonlara geçiyorum, burada sanatçının minyatür çalışmaları ve minyatür sanatının içinde yer alan tasvirleri telden çizgilerle yeniden oluşturduğu eserleri mevcut. Minyatür sanatına yeni bir açıdan yaklaşan Yıldız Şermet’in “Çizgi’nin Tabiatı II” adlı sergisini ziyaret etmenizi tavsiye ederim.

Peki Yıldız Şermet Kimdir?

1970’te Babaeski/Kırklareli’nde doğan Yıldız Şermet eğitimini Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde tamamlamıştır. 1993 yılından bu yana A.B.D., Fransa, İtalya, Almanya gibi bir çok ülkede karma sergiye katılmış, 22. Günümüz Sanatçıları İstanbul Sergisi Başarı Ödülü’nü almıştır.

Yıldız Şermet’in “Çizginin Tabiatı II” adlı sergisi 6 Nisan – 11 Mayıs tarihleri arasında Galeri Apel’de görülebilir.

Galeri Apel nerede diye merak edenler için adres: Hayriye Caddesi No: 5A Galatasaray/İstanbul

Küçük bir not eklemek istiyorum – Galeri Apel’in daha önce ev sahipliği yapmış olduğu Suzy Hug Levy’nin “Rüzgarda bir yaprak” ve İdil Akbostancı’nın “Beyaz örtü II”  adlı sergilerine ait bir-iki eseri giriş katında görmek hala mümkün.